Status             Fa   Ar   Tu   Ku   En   De   Sv   It   Fr   Sp  

Komünist Çalisma Yöntemi: Yeni Bir Degerlendirme

(birinci bölüm)


Türkçe çeviriye not: Bu makaledeki bütün vurgular ve ayraç "()" içindeki ifadeler yazara aittir. Köseli ayraç "[]" içindeki ifadeler ise Türkçe'ye çeviren tarafindan metnin daha kolay anlasilmasi için eklenmistir. Yazinin sonuna eklenen bütün notlar Türkçe'ye çevirene aittir.


Üç yil önce Komünist Militanlar Birligi Kongresi'nin(1) basinda "komünist çalisma yöntemi" deyisi tuhaf, anlasilmaz bir açiklamayi andirabilirdi. Bu deyis bazilari için ilk bakista örgüt içindeki yönetsel veya tüzüge iliskin kimi ilke ve düzenlemeleri çagristiriyordu belki de. Komintern ve Bolsevikler'in edebiyatinda çalisma yöntemine iliskin tezler ve deginmeler bulunmasina karsin Iran Sol hareketi o zamana dek hiçbir polemik veya yazili belgesinde bu soruna el atmamisti. KMB Kongresi popülist çalisma yönteminin elestirisini komünist hareketin evriminin temel halkalarindan biri olarak adlandirdi, komünist çalisma yöntemi sorunsalini popülizm ve revizyonizmden bütünsel bir kopus yolunda programatik ve araçsal sorunlar düzeyinde degerlendirdi.

Geçen üç yilda bu konunun aleni düzeyde önemini açiklamaya çalistik. Özellikle Iran Komünist Partisi'nin(2) kurulusundan sonra komünist çalisma yöntemini örgütsel pratigin çesitli düzlemlerinde anlamlandirmak ve örgütün etkinliklerini bu pratik çikarsamalara dayandirmak gündemimizin temel maddelerinden biri oldu, belli ölçülerde bunda basarili oldugumuz da söylenebilir. Su ana degin bu çabalarin bizim için elle tutulabilir kazanimlari olmustur. Kuskusuz komünist örgüte iliskin genel halkçi degerlendirmelere ve bu degerlendirmelerden kaynaklanan bütün kavrayislar, ahlak ve pratige karsi bu genis çapli, güçlü elestirel saldiri gerçeklestirilmeksizin bugün parti örgütünü yeniden örgütlemede, parti birlikleri faaliyetine dayanmada, kentlerdeki parti birimlerini proleterlestirmede ve varolan baskiya karsin büyümeye egilimli bir pratik baslatmada su anki konumumuzda olamazdik. Bu gittikçe güçlenen pratik konum temelde o kararli kuramsal çabanin sonucudur.

Ne var ki komünist çalisma yöntemine iliskin bu kavrayisin derinlesmesi ve süreklilesmesine karsi çalisan belirli egilimler ve anlayislar bulunmaktadir. Bu olumsuz, önleyici egilimler nelerdir?

1-Kuram ve elestirinin klise ve söze dönüsmesi: Bu hemen hemen bütün yaratici düsünceler, ise yarayan ve canli elestirilerin basina gelen seydir. Bu, sol harekette "popülizm" kavraminin da basina gelen seydir. Gerek parti saflarinda gerek parti disinda komünist çalisma yöntemi kavraminin baskalasmasi durumlariyla karsilasiyoruz: Kavramlarin, anlamlarina aldirmadan, yinelenmesi. Günümzde Fedai Azinlik ve Isçi Yolu(3) bile birbirlerinin yakasina "popülizm" yüzünden degil "komünist çalisma yöntemi" yüzünden yapismaktalar, "popülizm ve popülist çalisma yöntemine" karsi sanli mücadelelerinden dem vurmaktalar! Fedai Azinlik ve Isçi Yolu'nun komünist çalisma yönteminden ne anladiklarini çalisma yöntemlerinden anlamak olnakli! Bunlarin elinde bu kavramlar baskalasiyor. Kavramlarin "moda" haline gelmesi çözümsel araçlar ve gerçek soyutlamalardan içi bos kliselere dönüsmelerinden baska bir sonuca yol açmamaktadir. Kendi saflarimizda bile "komünist çalisma yöntemi" her zaman dogru biçimde kullanilmamaktadir. Bazen yanlis, gerekçesiz baglamlarda kullanilmakta, bazen de salt sinirli, yönetsel ve gündelik anlami göz önünde tutulmaktadir.

2-Kuramin arsive kaldirilmasi, varolan kazinmlarla yetinmek: Ne yazik ki son zamanlarda komünist çalisma yöntemine iliskin daha kapsamli, daha temel kavramlar zaman asimina ugramak üzeredir. Bastaki derin tartismalar kendi göz kamastirici pratik sonuçlari karsisinda silahsizlanmaktadir. Kurtarici bir melek geldi, birlikleri, parçali örgütlenmeyi, üye almanin dogru ilkelerini, muhasebe ve denetimi, parti okulu ve rutin örgütsel çalismayi armagan edip gitti. "Çalisma yöntemimiz komünist oldu", geriye "örgütsel görevler" yokusunu inmek kaldi. Bastaki temel kuramsal elestirel düzenek kuramsal kazinmlar arsivine kaldiriliyor ve bu düsüncenin simdiye kadarki pratik sonuçlari partili yoldaslarin tümünün zihinsel ugrasisina dönüsüyor. Sanki o temel tartismalar simdiye kadarki bu pratik çikarimlar ve salt bunun içindi. Özetle örgüt komünist olmayan yöntemlerden pratik, ciddi bir kopusun yari yolunda varolan kazanimlariyla yetiniyor, bu pratik kazanimlarin korunup genisletilmesini bastaki elestirinin islevinin süreklilestirilmesinde degil simdiye dek elde edilenlerin tamamlanmasi ve sorunlarinin giderilmesinde ariyor gibidir. Parça bütünün ve ürün kaynagin yerine geçiyor. Örnegin "parçali örgütlenme" sorunsali ve sorunlari sözcügün genis anlamiyla "komünist çalisma yöntemi" sorununun yerine geçiyor. Parçali örgütlenmenin sorunlariyla ilgilenilmesinin zorunlulugundan kusku duyulmamalidir. Ancak komünist çalisma yönteminin anlami birliklerin çalismasi, parçali örgütlenme ve buna bagli sorunlardan çok daha genis kapsamlidir. Bu sinirli bakis popülist çalisma yöntemi elestirisinin önümüze koyacagi daha genis ufku, Iran'da pratik, sürekli ve güçlü bir komünizmi, gerçekten isçi sinifi hareketinin devrimcilerinin ve öncülerinin örgütü olan komünizmi, isçi sinifina dayanan ve bu sinifin içinde bir harekete dönüsen komünizmi temellendirmenin olmazsa olmaz kosulu olan ufku elde etmeyi engellemektedir. Komünist çalisma yöntemi tartismasiyla önümüze koymak istedigimiz erek buydu. Simdiye kadarki kazanimlarimiz elde edilmesi gerekenlerle karsilastirildiklarinda hala sinirli "örgütsel" kazanimlar niteligindedir.

Yukaridaki noktalari göz önünde bulundurarak bu makalede (olasilikla iki veya üç bölümde) komünist çalisma yöntemi tartismasinin eksenindeki bazi ögeleri gözden geçirmeye çalisacagim. Eregim birinci olarak eksendeki noktalarin, belki de yeni açilardan, animsatilip vurgulanmasi, ikinci olarak komünist çalisma yöntemi tartismasinin olumlu biçimde derinlestirilip tanimlanmasi, üçüncü ve sonuç olarak da çesitli alanlarla (birlikler, parçali çalisma, aksiyonizm, ajitasyon, yeralti ve aleni çalismanin birlestirilmesi vs. konularla) ilgili makalelerimizin önemi ve konumunun komünist pratikle ilgili bütünsel ve sistematik bir kavrayisin ögeleri olarak daha da açiklik kazanmasidir.
 

ilerleyisimiz sürecinde komünist çalisma yönteminin konumu

Basindan beri Iran'da devrimci bir komünist hareketi biçimlendirme, otantik sosyalist-proleter bir hareket örgütlemenin görece uzun bir ayristirma ve bagimsizlastirma süreci gerektirdigi ortadaydi. Bagimsizlastirma ve ayristirmadan toplumda komünizm adina gerçeklestirilip propagandasi yapilan edimlerden ayrilmayi kastediyorum. Son on yildaki Iran komünizminin, 79 Devrimi'ne adim atan komünizmin, Komünist Manifesto ile, Marx ve Lenin'in düsünce ve pratigiyle temsil edilen komünizmle fazla bir benzerligi bulunmuyordu. Bu Iranli komünizm ne düsüncesinde, ülkü ve programinda, ne toplumun siyasi alanindaki sinifsal dayanaklari ve gerçek konumunda, ne de örgütsel yapisinda proleter-sosyalist bir hareket degildi. Bu "komünizm", özellikle 60'li yillarda gerçeklestirilen emperyalist toprak reformundan sonra, genel çerçevesinde kentli küçük-burjuvazinin zihniyetini ve siyasal egilimlerini dile getiren despotizm karsiti, anti-emperyalist direnisin, siyasal ve ekonomik nasyonalizmin radikal ve asiri biçimiydi. Bu "komünizm" çagdas dönem kapitalizme karsi en ilerici iddianame olmadigi gibi tekelci sermaye, modern teknik ve kapitalist kültürün küçük ölçekli mülkiyet ve üretime ve geleneksel kültür ve ahlaka saldirilarina karsi küsük mülk sahiplerinin en geri elestirilerinden bazi ögeleri de içeriyordu. Bu Iranli komünizmin kalkis noktasi ücretli isçi sinifi, uluslararasi bir sinif degil "Iran halki"ydi. Düsünce kaynaklari ve örgütsel yapisi açisindan ise bu "komünizm" Tudeh Partisi, Ulusal Cephe ve dini opozisyonun mirasindan olusan bir sentezdi. Bu komünist hareketin daha ilerici ve radikal kesiminin bir biçimde bu kaynak ve kalkis noktasi karsisinda konumlanmasinin nedeni bu üçlü hareketin sinifsal bir elestirisine ulasmasindan degil bu hareketleri o ayni erekler yolunda mücadelede süreksiz, yalanci veya hain degerlendirmesindendi. Her ne olursa olsun ortak düsünsel kaynak yerli yerinde duruyordu. Bu komünizm uluslararasi proletaryanin degil bagimli bir ülkenin küçük-burjuvazisi elinde büyüyüp gelismisti. Düsünsel yönden bu hareketin etkin düsününde özel mülkiyetin kesin biçimde ortadan kaldirilmasi, ortak mülkiyetin yerlestirilmesi, proletarya diktatörlügün kurulmasi, uluslararasi isçi devriminin gerçeklestirilmesi ve devletin sönümlenmesi ülkülerine iliskin ciddi bir belirti bulunmuyordu. "Ulusal bagimsizlik", "demokratik halk cumhuriyeti", "endüstri" ve "ülke halklari" bu hareketin düsün ve siyasetlerinin eksenindeki noktalardi. Bu "komünizm"e göre din artik yiginlarin afyonu degil komünistlerin "dönemsel yandaslari"nin veya su ya da öteki sevgili "halk" kesiminin saygi gösterilmesi gereken inanci ve bir çesit devrimci pratigin kaynagi sayiliyordu. Kadin erkek kayitsiz kosulsuz esitligi, sözde bir erek sayilsa bile, gerçek siyasette ortaya atilmasi erken olan ikincil bir sorun sayilirdi. Bu alandaki temel pratik erek "ithal kültür" ile mücadele ve "yerli kültürü" yabanci saldirisina karsi korumakti. Bu "komünizm" için motor emek ile sermayenin çatismasi degil "halk ile emperyalizm"in mücadelesiydi. Bu Iranli komünizmin kuramsal yazilarina, programatik ve taktik belgelerine, propaganda, sloganlar, siirler, marslar ve edebiyatina bakildiginda her satirinda bu küçük-burjuva radikalizmi, bu sola düsen nasyonalizm ve bu siyasallasan yabanci düsmanligi görülebilir. 79-80 döneminde "burjuvazi" bütünüyle devrim ve isçilerin çikarlarina karsi davraniyor, ulusal, bagimsiz bir kapitalizm ve bu temel üzerinde Iranli bir endüstri kurmak burjuva bir ütopyadir dendiginde bu "komünizm"in sövgüleriyle karsilasilirdi. 80-81 döneminde Be Su-ye Sosyalizm'in(4) sayfalarinin altina "yasasin sosyalizm" sloganinin yazilmasi derginin bu "komünizm" tarafindan "Troçkizm" damgasi yiyip boykot edilmesi için yeterliydi.

Isçi komünizmi Iran'da bu küçük-burjuva devrimciligine karsi ve gerçekten varolan komünizmin elersitisi temelinde biçimlenmeliydi. Bunun yani sira bu kuramsal hurafeler ve örgütsel baglar elinde tutsak olan kendisine ait malzemeyi özgürlestirip geri almaliydi.

Sonralari, tartismamiz çalisma yöntemi çevresinde yogunlastiginda, Iran'da komünizmin kuramsal bagimsizliginin, elde edilen baslangiç düzeyinde bile, gerçekten ne denli kolay kazanildigini ayrimsadik. Halkçi sosyalizmin kuramsal açidan çürümüslügü, açikça Marksizm disi ve yüzeysel olusu ve bizzat devrim sürecinin elestirel ve desifre edici olmasi bir yildan kisa bir sürede popülizmin bütün savunuculari ve örgütlerinin kuramsal ve taktik konumlarinin bütününden, düsünsel sistemlerini olusturan ana kavram ve kategoriler ve ilan ettikleri örnek ve ereklerinden geri çekilmelerine neden oldu. Bu halkçi sosyalizmin bir kesimi sapmalarini mantiksal sonuçlarina vardirdi ve düsüncesinin ana yatagina (Tudeh Partisi'ne) katildi. Ancak daha genis bir kesimi bir radikallesme sürecinden geçti. Böylece en hararetli popülistler bile popülizmin elestirisi kervanina katildilar ve ansizin günün modasina dönüsen Marksizm'e benzemeye çalistilar.

Böylece birkaç yil içinde Iran Sol hareketi içindeki kutuplasma proleter bir Marksizm -öteki siniflarin varolan gelenek ve mirasindan bütünüyle kopan, bir yandan dogru Marksist düsünüs ve programa, öte yandan isçi sinifina dayanan bir komünizm- isteyen Devrimci Marksizm lehine bozuldu. Halkçi sosyalizm ya bunalima sürüklendi veya sapmalarini derinlestirerek burjuvazinin erekleri ve çikarlariyla daha açik bir iliskiye girdi. Öte yandan Devrimci Marksizm, sol hareketin burjuvazi ve Islami yönetimin en agir saldirilarina maruz kalmasina karsin, birlestirmek ve güçlenmek yolunda adim atip bagimsiz partili bir hareketi biçimlendirmek için gerekli asgari manevi etkinligi ve pratik malzemeyi elde edebildi.

Begenmedikleri nesnel gerçekligin özünü yadsimayi tercih edenler bir yana asgari siyasal ayrimsama yetisine sahip olanlar Iran Komünist Partisi'nin Iran Solu'nun son on yillik dönemdeki genel yatagindan bagimsiz ve ayri, etkin, komünist bir hareket oldugunu görebilir. Bu partinin burjuvazi ve sermaye konusunda kuruntusu yok, seceresini Tudeh Partisi'nin "iyi günleri"ne, kent gerilla yöntemine, Musaddik'i kutsayanlarin sol kanadina dayandirmiyor. Bu parti burjuva opozisyonu partileriyle isini bitirmistir, yalnizca sözde degil pratiginde de bütün varligiyla burjuvazinin çesitli kesimlerine karsi isçi sinifinin çikarlarini savunuyor. Bu parti kesinlikle rengarenk revizyonist kamplar karsisinda durmaktadir. Bu kamplara karsi komünist bir enternasyonal olusturulmasi gerektigini vurgulayacak denli Marksist olan ve umutsuz, ufuksuz sosyalistlerin ümitsizliginden yilmayan bir partidir. Bu parti, yalnizca Avrupa'da degil Iran'in sol entelektüelleri arasinda da genis ölçüde temsil edilen yorumcu, edilgin sosyalist genis yelpazesine karsi komünist pratigi gündeminde tutuyor, gerçek devrim ve haraketlere sirtini dönmüyor, devrim ile reform ve dönemsel mücadeleler arasindaki ilsikiyi taniyor. Bu parti ayrica hiçbir dini ve nasyonalist hurafeye, hiçbir yerli gerici düsünceye "Iran Devrimi" ve "halkin birligini korumak" adiyla ödün vermiyor.

Bizim çok sayida muhalifimiz bulunuyor, ancak bu muhalifler arasinda bile bir çesit bagimsiz, otantik ve pratik komünizmin pesinde olanlar bu partinin yoklugunda Iran Solu'nun kendisini Tudeh Partisi'nden zorla ayirabilen Fedai-Isçi Yolcu daginik yelpazesiyle, gerçek komünizmi araken siyaset dünyasindan bilinemezcilik arafina veya kuramsal hezeyana düsen arastirma çevreleriyle, Ulusal Direnis Konseyi'nin(5) yikintilari altindan yeni yeni çikmaya çalisan hareketlerle ve bütün yaptiklari bu hareketleri yorumlamak olan liberal solcularla nasil sikici ve umutsuzluk verici bir küme olacagini hemencecik anlayabilirler.

Biz, Iran'in geleneksel, örgütlü revizyonizmi ve oportünizmine karsi partili, pratik ve büyüyen bir Marksizm olusturabildik. Ancak bu sadece atilacak bir ilk adim. Temel sorun bu hareketi gerçek sinifsal bir partiye, isçi sinifinin en ilerici ögelerini ve isçi hareketinin pratikteki önderlerini örgütleyecek partiye dönüstürebilmektir. Bu parti isçi sinifi içinde yerini bulan bir mücadele gelenegine dönüsmelidir.

Marksist örgüt kurami sorunu ve komünist çalisma yöntemini Iran Solu'nun bu siyasal-örgütsel kutuplasmasi baglaminda ve Iran'da gerçekten proleter olan komünizmin biçimlenmesi süreci dogrultusunda anlamak gerekir. Komünist çalisma yöntemi bizim için salt Komünist Parti'nin varolan gücünün çalismasi ve düzenlenisini yeniden yapilandirmanin bir reçetesi degildir. Yeni güvenlik kosullarina uyarlanma reçetesi, örgütsel yönetimin baska bir adi degil temel sinifsal bir yönelimin ifadesidir. Komünist çalisma yöntemi, tipki komünist program gibi komünizmi isçi sinifinin ulasabilecegi bir konuma yerlestirmenin ve bu komünizmi isçilerin sinifsal birliginin temeline dönüstürmenin aracidir.

Burada sözü edilen sey bir dizi pratik reformlar degil, yeni kosullara uyarlanma siyaseti degil öteki siniflarin pratik yöntemlerinden bir kopus, isçi sinifinin ve isçi devriminin gereksinimlerine uyarlanmaktir. Iran Devrimci Marksizmi bu evrim sürecinden geçmelidir. Komünizm ve komünist mücadele ancak bu yolla isçilerin direnisinin ve örgütlü mücadelesinin bir biçimine, isçilerin sinifsal-devrimci mücadelesine dönüsebilir.
 

komünist çalisma yöntemi: öteki siniflarin pratik geleneklerinden kopus

Geçmiste, halkçi sosyalistlerin isçi sinifi ve isçi hareketinden soyutlanmalarini gözlemlerken sorunu bu soyutlanmanin popülizmin siyasal ve programatik erek ve ülkülerinin isçi sinifi ve devriminin çikarlari ve ereklerinden ayriligi ve bunlara yabanci olusundan kaynaklandigi biçiminde açiklardik. "Ulusal burjuvazi"nin kutsanmasini ve kapitalist endüstriyel Iran yaratmayi proleterlestirmenin, "halkin emperyalizme karsi mücadelesi" veya "tarihin evrimi" bahanesiyle isçilerin sinifsal çikarlarindan feragat etmelerini isçi sinifinin bilinçli kesiminin ve bu sinifin direnen kitlelelerinin mücadele bayragina dönüstürmenin olanaksiz oldugu ortadadir. Bu yüzden Devrimci Marksistler'in bu burjuva ve küçük-burjuva düsünce ve ülkülere karsi mücadelesi nesnel olarak isçilerin sinifsal çikarlarinin ifadesi ve devrimde sinifsal birliklerinin temeli olabilecek ülküler, erekler, siyasetler, bakis ve programin perdahlanmasi yolunda atilan önemli bir adimdi. Orta ve küçük burjuvazinin bezenmis düsünceleri degil Devrimci Marksizm proleterlesebilir.

Bu açiklama dogru ve ilkesel olmasina karsin gerçegin yalnizca yarisini dile getirmektedir. KMB Kongresi'nde parmak bastigimiz sey ari, ilkesel komünist görüslerin ve Devrimci Marksizm'in otantik düsüncelerinin bile kendiliginden, salt sinifsal ve devrimci dogruluklarina bagli olarak belirli bir dönemde belirli bir toplumun isçilerinin öncü kesiminin düsüncelerine ve ereklerine dönüsmeyecegi ve güçlü bir isçi komünizmini ortaya çikarmayacagidir. [Bu dönüsüm] ancak komünist hareket pratik yöntemlerini de isçi sinifinin çikarlari ve ereklerine uyarladiginda, bu sinifin nesnel toplumsal varligina uygun duruma getirdiginde [gerçeklesebilir]. Isçiler, salt belirli, tanimlanmis düsünce, erek ve siyasetler temelinde kesin kurtulasa ulasabilecekleri gibi yalnizca belirli ve özgül yöntemler araciligiyla kurtulus için örgütlenip devrimci mücadeleye girisebilirler. Komünist çalisma yöntemi isçi sinifinin sosyalist mücadelesinin bu özgün mücadele yöntemlerinin kümesidir: Belirli toplumsal bir sinif olarak isçilerin örgütlenmesini saglayan ve özgün toplumsal bir sinif olarak devrim yapmalarina olanak veren pratik mücadele yöntem ve geleneklerinin [kümesi]. Komünist örgüt -komünist parti- belirli bir sinifin belirli devriminin aygitidir. Bundan dolayi bu örgütün özgüllüklerinin ve eylem biçimlerinin keyfi, olumsal ve rastgele olmadigi, varlik nedeni ve faaliyet konusu tarafindan belirlendigi ortaya çikar. Ayrica komünist örgütün, gerek siyasal erekleri gerek nesnel toplumsal varliklari bakimindan ücretli isçi sinifiyla temel ayriliklari bulunan öteki siniflarin örgütsel anlayis ve geleneklerine uygun olarak çalisamayacagi da ortadadir. Komünist Parti'nin proleterlesmesi bu partinin hangi ölçüde proleter davranabilecegine, onu gerçekte isçilerin mücadele aygitina, örgütlenmelerinin kabina dönüstürecek özgüllükleri hangi ölçüde edinebilecegine baglidir.

Daha fazla ilerlemeden, tartismanin daha kolay anlasilmasi için "öteki siniflarin çalisma gelenekleri" konusunda bazi örnekler vermeliyim. Örnegin sendikalizm isçilerin örgütlenmesinin belirli biçimlerinden biridir. Bu biçim varolan düzende reform için mücadeleye uygundur. Sendikalist çalisma gelenklerinde isçi "çalisan isçi" potansiyeliyle, bir baska deyisle gerçekten üretimde bulunan ve kendi "meslegini" icra eden isçi olarak göz önünde bulundurulmaktadir.

Sendikalizm isçilerin çesitli mesleklerdeki çalisan ögeler olarak örgütlenmelerinin belirli biçimidir. Sendikalist düsüncede isçi sinifi kapitalistin gözünden görülmektedir, bir baska deyisle emegini sermayeye satan, simdi de emek gücünün alis verisi ve tüketilmesi kosullari konusunda metasinin alicisiyla pazarlik yapan isçi olarak degerlendirilmektedir. Burada isçi sinifinin genis bir kesimi unutuluyor. Isçi aileleri, isçi sinifinin çocuklari, yeni gençleri ve yaslilari, isçilerin çalismayan esleri, issizler; bunlarin hepsi sendikal hareketin dolayimsiz etkinlik alani disinda kaliyorlar. Tam da bu yüzden sendikalizm su ya da bu isten çikarma durumunda çalisan isçileri savunabilirse bile daha ise alinmayan veya asla ise alinmayacak issizler ordusunun sorunlarini yanitlayamaz. Sermaye yeni yatirim yapmayi birakip üretim birimlerini kapatinca sendika artik en ufak bir direnis örgütleyemez.

Sendikalizmin günümüzdeki bunalimi gerçekte burjuvazinin üretim birimlerinde münferit biçimde degil devlet biçimiyle, devletin tüketim giderlerinin, sosyal hizmetlerin ve daha az karli kesimlerde yatirimlarinin azaltilmasiyla gerçekte isçilerin geçim, gönenç, egitim ve saglik düzeylerini düsürdügü dönemde bu belirli aygitin "çalisan isçilerin" durumlarini korumada görece etkisizlesmesi sürecidir. Sendikanin faaliyet birimi, eksen çalisan isçi oldugundan, sendikanin üretim birimindeki koludur. Sendika yerel çalisma yapmaz, fabrika disinda isçi sinifini hiçbir biçimde örgütleyemez. Bu yüzden fabrika sinifsal karsitlasmanin, önemli olsa bile, yalnizca tek bir düzlemi oldugundan sendika çalisan isçilerin bile geçim düzeyini savunma yetisinde degildir. (Buradaki tartismamiz sendikanin isçiler açisindan istenilir olup olmadigi degil sendikalist çalisma yöntemi ve içinde bulundurdugu kavram ve anlayistir.) Söylenenler göz önünde tutuldugunda komünist partinin çalisma yönteminin sendikaninkinden oldukça farkli olacagi görülür. Isçi mücadelesinin sendikal gelenegi sinifsal-devrimci bir gelenek degildir. Bu, son çözümlemede, "öteki siniflarin" geleneklerinden biridir, isçi sinifi mücadele potansiyelinin bütününü sendikalizm yoluyla açiga vuramaz.

Bir baska örnek sosyal-demokrat ve Avrupa Komünizmi partileridir. Bu partilerin eregi parlamenter basari elde etmektir. Bu partilerin temsilcilerini parlamentoya gönderebilecek kisiler salt isçiler degil genel olarak seçmenlerdir. Parlamento seçimleri bölgesel ve yerel temellerde gerçeklestirilir. Seçim bölgesi yerel bölgedir. Böylece bu partiler örgütsel gövdelerini bölgesel temelde düzenler önderliklerini parlamentoda toplarlar. Bu partiler genelde fabrika örgütlerinden yoksundurlar. Dogrudan, parlamento disinda, isçi-isveren çeksmesine müdahale edemezler. Seçilmek için genel seçmenin ilgisini çekmeleri gerekir, özel olarak isçilerin oyunu istiyorlarsa bir yandan vaatlere öte yandan ise sendika sebekelerine dayanirlar. Bu partilerin çalisma yönteminde, kendilerini isçi partileri adlandirmalarina karsin, bir sinif olarak isçi sinifinin belirgin bir izdüsümü bulunmuyor, [isçi sinifi] bütün seçmenler arasinda birkaç milyonluk bir blok olarak sayiliyor. Parlamenter çalisma yönteminin isçi sinifinin üretimdeki bütün güçlü yönlerinden ve isçilerin bu düzlemdeki bütün mücadele aygitlarindan soyutlandigi açikça ortadadir. Sosyal-demokrat partilerin çalisma yöntemlerinin bu boslugunu sendikalar dolduruyorlar. Sendika ve sosyal-demokrasi tek bir reformist düzenekte birbirlerini tamamliyorlar. Bu "öteki siniflarin çalisma yöntemi"nin de ayri bir sinif olarak isçi sinifinin devrimine uymadigi açikça ortadadir.

Bir baska örnek gerilla yöntemidir. Bu siyasetin, Iran'in tersine Latin Amerika'da "basarili" örnekleri bulundugu söylenir. Gerilla çalisma yönteminde devrimin itici gücü olarak isçi sinifi bütünüyle bir yana birakiliyor. Isçiler gerilla gücünün yedek deposu sayiliyorlar, gerçekte artik isçi olmadiklarinda etkin biçimde mücadeleye katilabilirler, bundan dolayi bir sinif olarak bu yöntemi edinemezler. On, yüz, bin veya on bin isçi gerilla olabilir ancak üreten ve sömürülen, varolusunun bütün nesnelliklerine sahip bir sinif olarak isçi sinifi gerilla olamaz. Gerilla yöntemi bireysellik ekonomik ve toplumsal kimliklerinin bir ögesi olan küçük-burjuva kesimlerinin durumuna uygundur. Gerilla yönteminde isçi sinifinin gücü örgütlülügünde degil dagilip bireysel olarak gerilla gücüne katilmasindadir. Gerilla operasyonlari, bölgesel bir taktik olarak ana partili çalismanin yani sira komünist bir parti tarafindan edinilebilirse bile bu "öteki siniflarin yöntemi" de bir sinif olarak isçi sinifinin devrimine uymamaktadir.

Sözünü ettigimiz örnekler bizim göz önünde bulundurdugumuz komünist çalisma yöntemiyle açikça karsitlik içinde olan örneklerdi. "Öteki siniflarin gelenekleri"nden kastettigimiz seyin açikliga kavusmasi için bu gerekliydi. Ancak daha asigada örnegin 3. Çizgi'nin(6) "siyasal-örgütsel" çalisma yönteminin bile nasil istenilir komünist çalisma geleneklerinden çok kalitsal proleter-olmayan geleneklere benzedigi noktasina gelecegiz.

Konu bir sinif olarak isçi sinifinin varligini duyurmasi ve proletaryanin sosyalist devrimiyle uyumlu komünist çalisma yöntem ve geleneklerinin edinilip süreklilestirilmesidir. Yalnizca o zaman bu yöntem ve gelenekler isçi sinifinin ve bu sinifin pratikteki öncü ve önderlerinin kendi yöntem ve geleneklerine dönüsebilir ve bir hareket olarak komünizm isçi sinifinin gövdesine yerlesip sinifin kendi hareketi durumuna gelebilir.

Komünist çalisma yöntemi tartismasinin belirginlestirilmesi için önceki özlü formülasyondan baslamak gerekir: Komünist parti belirli bir sinifin belirli devriminin aygitidir. Komünist çalismanin farkli yönlerinin ve çesitli düzlemlerdeki pratik anlaminin çikarsanmasi için bu tanimin iki ögesi olan belirli sinif ve belirli devrim büyüteç altina tutulmalidir.
(sürecek)


Mansur Hikmet

Ilk kez Iran Komünist Partisi organi Komünist'in Eylül 1984 tarihli 22. sayisinda yayimlandi. Daha sonra Mansur Hikmet Toplu Yapitlar, VI. Cilt (Kasim 2001), sayfa 35-45'de yeniden yayimlandi.



Notlar

(1) Komünist Militanlar Birligi Birinci (ve tek) Kongresi Kasim 1982'de gerçeklestirildi.

(2) Iran Komünist Partisi Kurucu Kongresi Eylül 1983'te gerçeklestirildi.

(3) Fedai Azinlik: 60'li yillarin sonunda kurulan kent gerilla örgütü Iran Halkin Fedaileri Örgütü (Sazman-e Çerikha-ye Fedai-ye Halk-i Iran) 79 Devrimi'nin hemen ertesinde üçe bölündü. Çogunluk kanat silahli mücadeleyi birakarak iyiden iyiye Tudeh Partisi'nin çizgisine yaklasti ve Islami karsi devrim rejimiyle isbirligine giristi. Azinlik örgütüyse Haziran 1981 darbesiyle neredeyse bütünüyle yok oldu. Isçi Yolu (Rah-i Karger): 79 Devrimi ertesinde kurulan, pratikte Tudeh Partisi'nin gençlik kolu biçiminde çalisan, burjuvazinin sol kanat popülist örgütü.

(4) Be Su-ye Sosyalizm (Sosyalizme Dogru): Bu derginin birinci dönemi Komünist Militanlar Birligi'nin Kuramsal-Siyasal Organi olarak Temmuz 1980 ile Temmuz 1983 arasinda alti sayi yayimlandi.

(5) Ulusal Direnis Konseyi (Cephe-yi Mukavimet-i Milli): Haziran 1981 katliamindan, muhalif ve sol güçlerin bastirilmasindan sonra basta Halkin Mücahitleri ve irili ufakli kent gerillasi örgütleri ve monarsistlerin katilimiyla sürgünde olusturulan cephe.

(6) Iran'da geleneksel Sovyet yanlisi Tudeh Partisi 1. Çizgi'yi temsil ediyordu. Maocu Rençberan Partisi ve öteki örgütler 2. Çizgi sayiliyordu. Ana kent gerilla örgütleri veya 1. ve 2. Çizgi'den ayri duran örgütler ise 3. Çizgi örgütleriydi. Troçkistler 4. Çizgi, "isçici" gruplar ise 5. Çizgi sayiliyordu.

Türkçesi: Siyaves Azeri


Turkish translation: Siyavash Azari
m-hekmat.com #0300tu.html