Basyazi: Islami Terörizm*

Ortadogu ve Kuzey Afrika'yi Islami cinayetler dalgasi kaplamistir, bu dalganin kurbanlari siradan insanlarin en siradanlaridirlar. Misir ve Cezayir'de ister isçi olsun ister turist ve emekli yabanci ülke yurttaslarina kursun yagdiriyor ve bogazlarini kesiyorlar, ilkokul ögrencilerini bombalarla öldürüyor zorla evlendirilmeye yanasmayan genç kizlari kana buluyorlar. Tel Aviv'de çocuk, genç, yasli demeksizin yoldan geçenleri veya otobüslerle seyahet edenleri öldürüyorlar. Ve kahramanca Israil'den Cezayir'e kadar saskinlik içindeki insanliga bu "silahli mücadele"nin sürecegi konusunda güvence veriyorlar.

Bir zamanlar geleneksel "anti emperyalist" Sol, Üçüncü Dünyaci ve Bati karsiti hareketlerin kör terörist eylemlerini desteklemese bile görmezden geliyordu. Yoksun uluslara ve baski altindaki halklara yapilan zülüm onlarin bakis açilarina göre bu terörizmi mesru bir tepki olarak gerekçelendiriyordu. Kurbanlari her geçen gün daha fazla savunmasiz, habersiz sivillerden seçen Filistinli örgütlerin, Müslüman hareketlerin veya Irlanda Kurtulus Ordusu'nun terörizmi önceki dönemlerdeki bu "mesru" terörizmin belirgin örneklerindendir. Görünürde bu terörizm önceki ve simdiki dönemlerin baskilarina yanit niteligindeydi, görünürde bu terörizm baskici güçlerin ve devletlerin insanlik disi siyasetlerine karsi bir tepki olarak ortaya çikmisti. Isin ilginç tarafi Israil devletinin de yillarca tipatip ayni uslamlamalarla, Hitler fasizminin akil almaz soy kirimi ve çesitli ülkelerdeki Yahudi karsiti hareketlerin cinayetlerine dayanarak yoksun Filistin halkinin siddetle bastirilmasini ve Filistinli gençlerin her gün öldürülmelerini gerekçelendirmesidir.

Bu gibi uslamlamalar ve buna dayanarak ister Arap ve Filistinli örgütler ister Israil devleti tarafindan yürütülen kör terörizm her zaman komünizm ve isçi sinifi açisindan iflas etmis bir siyaset olarak belirlenmis ve mahkum edilmistir. Bu yüzyilda Yahudi halkin basina gelen korkunç felaketlerle asiri Sagci Israil devletinin Filistinlilere karsi gerçeklestirdigi cinayetler ve yürüttügü baski politikalari arasinda hiçbir gerçek ve mesru baglanti bulunmamaktadir. Yoksun Filistin halkinin maruz kaldigi zorluklarla ister Islamci olsun ister olmasin bu halka yakistirilan örgütlerin terörizmleri arasinda en ufak gerçek ve geçerli bir baglanti bulunmamaktadir. Bu, ister devlet içi ister devlet disi olsun burjuva hareketlerinin halkin maruz kaldigi güçlükleri kötüye kullanmalari ve bunlari kendilerine sermaye yapmalarindan baska degildir. Bu terörizmin özellikle bölge ülkelerinde isçi sinifi tarafindan mahkum edilip sahneden disari çikarilmasi isçi sinifinin bu felaketleri sona erdirmek üzere mücadelenin basinda yer almasinin yasamsal kosullarindan biridir.

Islami cinayetlerinin yeni dalgasi özellikle Afrika'nin kuzeyinde görünürde bu gibi gerekçeleri bile gereksinmemektedir. Bir sarikla bir silah insanliga karsi bu kirli cihadi baslatmaya gerekli olan her seydir. Bu Islami gangsterizmdir, bunun basinda da Iran'daki egemen rejim yer almaktadir. Bu hareketin yazgisi da Iran'da belirlenecektir.


Mansur Hikmet


Ilk Kez Iran Komünist-Isçi Partisi yayini Enternasyonal, 1. Dönem, No. 16, Kasim 1994'te Farsça yayimlandi.

Daha sonra Mansur Hikmet, Toplu Yapitlar, VIII. Cilt, sayfa 225-226'da yeniden yayimlandi (Iran Komünist-Isçi Partisi Yayinlari, Birinci Baski, Kasim 1996, Isves, ISBN 91-630-5761-1).

* Yazinin özgün basligi "Basyazi"dir. "Islami Terörizm" basligi, daha sonra, arama islemlerini kolaylastirmak için editör tarafindan eklenmistir.