Status             Fa   Ar   Tu   Ku   En   De   Sv   It   Fr   Sp  

Iran Devimi ve Proletaryanin Rolü
(Tezler)

Hamid Taghvai & Mansur Hikmet

Önsöz


Kasim/Aralik 1978'de "Isçilerin Özgürlesimi Marksist Çevresi"nin de sinirli baskida yayinlanmis oldugu bu brosürde ileri sürülen tezler baski altindaki ülkelerin emperyalizme bagimliliginin dogasinin ekonomik analizi temelinde Iran'daki demokartik devrimin dogasinin ve içeriginin ana hatlarini ve bu devrimde proletaryanin rolünü degerlendirmektedir. Bizim görüsümüze göre Iran devriminde aktif olan Marksist güçler arasinda bu teorik çizginin sunumu ve yayginlasmasi "bagimlilik" sorununa ve bundan kaynaklanan siyasal sonuçlara iliskin sol örgütlerin ve gruplarin birçok teorik sapmasina yanit olusturabilir. Bu yolda ilk adim olarak, Sahand diger gruplara ve örgütlere de erisebilmesi amaciyla bu brosürün genis çapli yayinlanmasina yönelmistir.

Öncelikle, Iran'daki devrimci hareketin sorunlarina ve olaylara iliskin çok özlü bir biçimde yazilmis olan bu pozisyonlari açimlayacagiz ve özelde birçok sol grubu ve örgütü kafa karisiligina ve sapmalara götüren, ülkemizdeki komünist harekette varolan sözde "ulusal" burjuvazi ve Iran'da varolan devrimin sözde "burjuva demokratik" karakteri üzerine teorik sorunlara yeterli yaniti vermeye çalisacagiz.

Çalismalarimiz ayni zamanda liberal burjuvazi (sözde "ulusal" burjuvazi), komünist hareketimizdeki yaygin sapkin "popülist" görüsler, emperyalizm ve diktatörlük arasindaki baglanti, Iran'da demokratik devrimin zaferinin gerekli kosullari, ülkedeki devrimci güçlerin birlesimi için gerekli teorik ve pratik dayanaklari vb. konularina yönelik olacaktir.

Diger örgüt ve gruplarin da bu tezleri çözümleme ve elestirme yoluyla bu bakis noktalarina iliskin duruslarini bildirerek ve yayinlayarak Iran'da sol hareketin ana ve acil sorunlari etrafinda yaratici bir teorik tartismayi siddetlendireceklerini, Marksist gruplarin ve örgütlerin birliginin teorik temellerinin daha da ilkeli ve güçlü bir biçimde saglanacagini umuyoruz.

"Sahand"
5 Mart 1979

Iran Devimi ve Proletaryanin Rolü
(Tezler)

1. Iran'da egemen diktatörlügün bütünsel yadsinmasi ve toplumda demokratik haklarin tesis edilmesi Iran'da isçi sinifinin sosyalist devrim için mobilizasyonununda yasamsal bir gerekliliktir. Isçi sinifinin acil ve gelecekteki çikarlari açisindan demokrasinin derinligi, genisligi ve pratik içerigi isçi sinifinin sosyalizm için bagimsiz ve yaygin mobilizasyonunu pratikte mümkün kilacak biçimde olmalidir.

2. Isçi sinifinin gereksindigi diktatörlügün bütünsel yadsinmasi ve demokrasinin tesis edilmesi emperyalizmin Iran'daki hakimiyetinin bütünsel yikimini gerektirmektedir. a. Genel anlamda, Iran'da hakim üretim biçimi kapitalizmdir; özgül olarak ise bagimli kapitalizm ya da baska bir deyisle bastirilan bir ülkede emperyalizm çaginin kapitalizmidir.

a.1 Genel düzeyde: Toplumsal üretim temelde sermayenin büyümesi ve genislemesi çerçevesinde sürdürülmektedir. Ülkede genellesmis meta üretimi baskindir, emek-gücü metalasmistir, ücretli emek istihdamin ana biçimidir; arti-deger biçimindeki arti-ürüne üretim araçlarinin sahipleri, kapitalistler tarafindan meta üretimi yoluyla el konulmaktadir.

a.2 Özel olarak: Iran'da sermayenin kar üretimi (deger ve arti-deger üretimi) yabanci tekelci sermayeye bagimlidir ve onun isleyisi ve gereklilikleriyle uyum içindedir.

a.3 Ülkedeki sermayenin bütün katmanlari yukaridaki düzenek içerisinde (tekelci sermayenin yarattigi gereklilikler ve kosullar) kar üretmektedir.

a.4 Isçi sinifinin yogun emperyalist sömürüsünün kosullarinda ülkede sermayenin ortalama kar orani çok yüksektir ve Iran'da sermayenin fakli katmanlari Iran'da emperyalist sistemin isleyisinden kaynaklanan yüksek karlilik nedeniyle emperyalist sisteme bagimli olmuslardir. Farkli sermayeler arasi rekabet (kapitalizmin herhangi bir biçiminin içsel görüngüsü) sermayenin bütün katmanlarinin varolan sistemi korumadaki ortak çikarlarinin yadsinmasi anlamina gelmemektedir.

a.5 Bu açidan, Iran'da sermayenin kar üretiminin emperyalizmin isleyisine bagimliligi Iran kapitalizminin emperyalizme bagimliliginin temelini olusturmaktadir. Üretim seviyesinde bu bagimliligin somut görüntüsü Iran ekonomisinin tekelci sermayenin uluslararasi is bölümünde aldigi özgül konumun biçimidir. Toplumdaki üretici güçlerin gelisimi Iran ekonomisinin bu uluslararasi is bölümündeki rolü çerçevesinde sekillenmekte ve hareketleri herhangi bir özgül konjoktürde emperyalist kapitalizmin özgül gereklilikleriyle iliskili gerçeklesmektedir.

b. Iran'daki egemen diktatörlük [emperyalizm çaginda] kapitalizmin ülkemizdeki zorunlu siyasal üstyapisidir.

b.1 Diktatörlük kapitalizmin emperyalizm çaginda zorunlu üst yapisidir.(Lenin)

Bu zorunluluk tekelci kapitalizmin iç isleyisinden kaynaklanmaktadir ve dogrudan isçi sinifini hedef almaktadir. Dünyadaki ülkelerin metropol ve bastirilan ülkeler biçimindeki emperyalist bölümlenmesinin somut kosullarinda yukaridaki yasanin pratikteki isleyisiyle (emperyalizm ve diktatörlük arasindaki zorunlu baginti) bir tarafta, bastirilan ülkede siddetli ve çiplak diktatörlük, bütün demokratik haklarin bastirilmasi ve yadsinmasi emegin sömürülmesinin gerekli ve kaçinilmaz kosulu olurken, diger taraftan metropol ülkede "burjuva demokrasisi" emperyalizmin yarattigi özgül nesnel kosullardan (emperyalist süper karlardan beslenen isçi aristokrasisinin büyümesi) ve bundan kaynaklanan öznel kosullardan (burjuva ideolojisinin isçi sinifina ve siyasal örgütlerine derin nüfuzu) dolayi varligini sürdürmeye devam etmektedir. Bu görüngülerin her ikisinin görünüsü (çiplak diktatörlük ve burjuva "demokrasisi") emperyalizm çaginda kapitalizmin zorunlu üstyapisinin diktatörlük olduguna iliskin Leninist anlayisin diyalektik kanitidir. Metropol ülkenin burjuva demokrasisi bütünüyle bastirilan ülkelerdeki daha siddetli ve kana susamis diktatörlügün korunmasina dayanmaktadir.

b.2 Iran'da egemen diktatörlügün sinifsal içerigi (bastirilan kapitalist bir ülke olarak) tamamen burjuvadir ve temel amaci Iran'da büyüyen isçi sinifinin daha da kararli siyasal bastirilmasi ve bagimli kapitalist sistem yapisi içerisinde siyasal ve ekonomik programlar yoluyla bu sinifin sömürülmesinin sürdürülmesi ve yogunlastirilmasidir. Bu yolla bu diktatörlük sermayenin bütün katmanlari için sömürünün yogunlastirilmasinin genel kosullarini saglamaktadir. Sermayenin bütün katmanlarinin bu diktatörlükte çikarlari vardir ve Iran'da sermayenin iktidari bütünsel ve çiplak bir diktatörlükten baska bir sey olamaz. Tek kelimeyle ifade edersek Iran'da varolan diktatörlük burjuvazi ve isçi sinifi arasindaki sinif mücadelesinde zorunlu bir baski aleti olarak sermayenin bütün katmanlarina hizmet etmektedir.

b.3 Iran'da egemen emperyalist sistem çesitli yollarla köylülerin sömürülmesini yogunlastirmaktadir. Kirda ücretli-emek ve sermayenin genislemesi ile dogrudan sermaye tarafindan sömürülen tarim proletaryasinin büyümesini (bu büyümenin orani buradaki tartismamizin konusu degildir) gözardi ederek, "bagimsiz" köylülerin ( kendi ya da ailelerinin emek-gücüyle topraklarini isleyen) arti-ürününe çesitli araçlarla (devlet ve özel faiz sermayesi, ticari sermaye, tarim ürünleri üzerinde fiyat konrolü ve ithalat politikasi, dogrudan ve dolayli vergiler vs.) bagimli Iran burjuvazisi tarafindan el konulmaktadir. Bagimli kapitalist sistemin büyümesiyle bu sömürü yogunlasmaktadir. Bu sistemin de korunmasinin zorunlu kosulu Iran'daki emperyalist sermayenin devletinin köylülerin mücadelelerini ve protestolarini daha da artan siddetle bastirmasidir.

b.4 Kuskusuz, bu baski burjuva demokrasisinin bütün boyutlarinin ve demokratik haklarin yadsinmasi olmaksizin etkili olamaz. Bu zorunluluk tekelci sermayenin dogasindan kaynaklanmaktadir ve bastirilan ülkede açikça görünmektedir. Bundan dolayi, isçiler ve emekçiler bu baskinin ana hedefi olurken, emperyalizm çagindaki kapitalizmin gereklilikleri temelinde hareket eden Iran'daki burjuvazinin yönetimi geleneksel olarak "burjuva-demokratik"olarak bilinen haklari dahi taniyamaz. Bir taraftan bütünsel bir diktatörlük sermayenin emek üzerindeki iktidarinin korunmasi için bir gereklilik ve nihai analizde Iran'da burjuvazinin tek mümkün hükümet biçimi iken diger taraftan burjuva demokrasisinin bütün boyutlarinin yadsinmasi pratikte burjuvazinin ve küçük-burjuvazinin memnuniyetsiz kesimlerinin dahi siyasal etkinlik alanini sinirlamaktadir.

c. Iran'da burjuvazinin yönetimi demokratik olamaz.

Iran'da burjuvazinin yönetimi (kapitalistlerin yönetimi) zorunlu olarak Iran'da kapitalizmin büyümesinin (sermayenin ve yeniden üretiminin) gereklilikleriyle uyusmalidir. Iran'in bagimli kapitalist sisteminde deger ve arti-deger üretimi, emegin sömürü orani ve kar orani tekelci sermayenin (ekonomik ve siyasal düzeylerde) isleyisiyle belirlenmektedir ve ülkenin üretici güçleri tekelci sermayenin dünyasal gereklilikleriyle uyumlu olarak gelismektedir. Sermayenin korunmasi ve emperyalizmden bagimsizlik (emperyalizm çaginda bütün ideallerin en ütopik olani) zorunlu olarak Iran'da sermayenin kar oraninin düsmesine ve simdiki durumda sermayenin islemesinin fiziksel temeli olan üretici güçlerin büyük kisminin kullanim disi kalmasina yol açacaktir. Emperyalizmden bagimsizlik Iran'da sermayenin kar üretiminin mantigina karsittir. Böyle bir durum düsünülebilse dahi ("bagimsiz" Iran kapitalist sistemi!) kar oraninin simdiki yüksek seviyesinin korunmasi (emperyalist kosullar) "bagimsiz" Iran burjuvazisinin yine çiplak ve siddetli bir diktatörlügün zorunlulugunu açiga vuran isçi sinifina ve emekçilere karsi vahsi bir saldiriya geçmesini, geri emek biçimlerinin ve mutlak arti-deger üretimini gerektirecektir. "Ulusal ve bagimsiz bir burjuvazi" ancak "ulusal ve bagimsiz sermaye"nin sinifsal yansimasi olabilecegini belirtmeliyiz ve böyle bir sermayenin Iran'da varoldugu varsayimi temelsiz ve anlamsizdir ve sadece sermayenin bir toplumsal iliski olarak dogru bir kavranisinin yoklugunu gösterir. Iran devriminin bugünkü durumunda, burjuvazinin kendisi, en liberal kesimi dahi (ideologlari ve siyasi liderleri yoluyla) en asgari düzeyde emperyalizmden bagimsizligi istememektedir. Dolayisiyla, pratik düzeyde yukaridaki sorun söyle formüle edilebilir: Iran burjuvazisi emperyalizmden bagimsizligi ne istemektedir ne de bu yetenektedir ve her durumda çiplak diktatörlügün devamina gerek duymaktadir.

3. Iran'da varolan devrim, sermayenin hakimiyetine karsin tam olarak anti-emperyalist karakterinden dolayi demokratik bir devrimdir.

Iran'da egemen sistemin kapitalizm oldugunu belirttik. Ancak, bu 19. yüzyil kapitalizmi degildir. Ekonomik ve siyasal düzeylerdeki genel yasalarina ve bu yasalarin Iran'in bastirilan toplumundaki isleyisine yeteri kadar göndermede bulunmus oldugumuz emperyalizm çaginin kapitalizmidir. Çiplak despotizm ve Iran emekçilerinin, özelde isçi sinifinin yogun sömürüsü bu emperyalist kapitalizmin içkin özelligidir. Bu nedenle temel mücadelenin isçi sinifi ile Iran burjuvazisi arasinda olmasina ragmen Iran'daki devrim dolaysiz olarak sosyalist degil demokratik bir devrimdir. Çünkü:

a: Demokrasi sorununa çözümün kendisinin isçi sinifinin sosyalizm için bagimsiz ve yaygin mobilizasyonunun ön kosul oldugunu söyledik. Komünistler egemen emperyalist diktatörlügü yikmaksizin isçi sinifinin simdiki verili niceliksel büyümesine ragmen isçi sinifina sosyalizme dogru hareketi için gerekli öznel (ideolojik, siyasal ve örgütsel) kosullari saglayamaz.

b: Diger taraftan, ayni egemen emperyalist iliski emperyalizmin devrilmesinde ve yogun sömürüsünün ve vahsi diktatörlügünün yok edilmesinde çikarlari olan ve varolan sisteme karsi devrimci mücadele yöntemlerine yönelen diger devrimci siniflarin (köylüler, çözülüs içindeki sehir küçük-burjuvasi,...) varligi için nesenel kosullari saglamistir. Dolayisiyla, isçi sinifi Iran'in su anki devriminde devrimci degisiklikler isteyen tek sinif degildir.

Bu yüzden, Iran'da devrim demokratiktir, bastirilan Iran'daki egemen emperyalist sistem nesnel kosullar açisindan (isçi sinifinin ve diger emekçi siniflarin:köylüler, sehir küçük burjuvazisi yogun ekonomik sömürüsü ve siddetli siyasal baski altina alinmasi) ve de öznel kosullar açisindan (isçi sinifi yaninda temelde köylüler olmak üzere baska siniflarin varligi ve toplumsal varoluslarinin nesnel kosullarinin sonucu olarak varolan sisteme karsi devrimci mücadele yöntemlerini benimsemeye hazir olmalari) Iran devrimine demokratik bir içerik vermistir.

4. Iran'da devrim dogrudan ve dolaysiz bir sosyalist devrim degilken, dogrudan ve dolaysiz olarak dünya sosyalist devriminin ayrilmaz bir parçasidir.

a: Toplumda demokrasi sorununa devrimci bir biçimde çözümün kendisi Iran'da (emperyalizmin hakimiyeti altindaki kapitalist bir ülkede) sosyalizme hareketin zorunlu pratik içerigini olusturmaktadir. Simdiki devrimci mücadelelerin tekelci sermayeye (emperyalist) ve nihai analizde özde kapitalist sisteme karsi olmalari gerçegine ragmen; isçi sinifinin burjuva gericiligine karsi temel gücü olusturmasi gerçegine ragmen, Iran'da devrim pratik içerigi açisindan, "dogrudan" ve dolaysiz bir sosyalist devrim olamaz. Iran devriminin ayirici karakteri sosyalist devrimin öznel güçlerinin kapitalizmin gelisiminin ve isçi sinifinin nicel büyümesinin nesnel kosullarinin gerisinde kalmis olmasidir. Bu gerilik hiç de tesadüfi degildir ve emperyalizm çaginda kapitalizmin ekonomik ve siyasal isleyisinden kaynaklanmaktadir. Emperyalizm tekelci sermayenin hakimiyetinin en yüksek özgül asamadasindaki kapitalizmden baska bir sey degildir. Daha önceden açiklandigi gibi, tekelci sermayenin dünyasal hareketi genel yasalarini farkli özgül kosullarin farkli ülkelere yayilmasinda açiga vurmaktadir. Dünyanin bastirilan ve metropol ülkeleri olarak bölünüsü emperyalizmin isleyisinin en önemli ve en belirleyici somut sonucudur. Bastirilan ve metropol ülkelerde kapitalizmin büyümesi farkli nesnel ve öznel kosullar yaratmaktadir. Zorunlu olarak sosyalizmin kazanilmasinda komünistlerin acil gündemlerinde farkli ve somut pratik görevler koyan kosullar [yaratmaktadir].

b: Ekonomik düzeyde bastirilan ülkede, emperyalizm isçi sinifina ve diger emekçi siniflara en yogun sömürü kosullarini dayatmakta ve metropol ülkede tam olarak bu süreç temelinde-süper-karlarin üretimi- isçi aristokrasisinin (bu süper karlarla saglanan isçi sinifinin bir kesimi) yaratilmasinda maddi temeli olusturmaktadir.

Siyasal düzeyde bastirilan ülkede diger emekçi siniflar ve katmanlar isçi sinifi yaninda devrimci mücadeleye çekilmekte, metropol ülkede isçi sinifinin bir kesimi -isçi aristokrasisi- devrimci karakterini yitirmekte ve isçi sinifina ve siyasal örgütlerine burjuva ideolojisinin sizmasinin maddi temeline dönüsmektedir.

Bastirilan ülkede, emperyalizm burjuva iktidarini temelde çiplak diktatörlüge dayanarak ve metropol ülkede ise temelde isçi sinifi hareketindeki uzlasmaci reformistlere, revizyonistlere ve oportünistlere dayanarak kurmaktadir.

c: Dolayisiyla bastirilan ve metropol ülkelerde komünistlerin mücadelelerinin pratik içerigi zorunlu olarak farkli olsa da, bu farklilik emperyalizm çaginda dünya isçi sinifinin kapitalizme karsi monistik mücadelesinin farkli disavurumlaridir. Tanim olarak, Iran demokratik devrimi dogrudan ve dolaysizca dünya sosyalist devriminin ayrilmaz bir parçasidir.

c.1- Emperyalizmin Iran'da yenilgisi isçi sinifinin sosyalizme dogru nihai hareketi için gerekli kosullari yaratacaktir.

c.2- Emperyalizmin Iran'da yenilgisi emperyalizmin dünyanin diger halklari ve metropol ülkelerinin devrimci isçileri üzerindeki iktidarina agir bir darbe olacaktir.

c.3- Iran'in tekelci sermayenin dünya sömürü zincirinden koparilmasi dünya emperyalist sisteminin karlilik temelini zayiflatacak, dünya kapitalizminin krizini siddetlendirerek metropol ülkelerinin isçi sinifina burjuvazinin politik-ideolojik sizmasinin maddi temelininin istikrarsizlasmasina yardimci olacak ve bu sayede oradaki devrimcilerin bu ülkelerin isçi hareketine hükmeden reformizmi, revizyonizmi ve oportünizmi yerinden etmesini saglayacaktir.

5. Iran'da demokratik devrimin zaferinin zorunlu kosulu bu devrimde proletaryanin hegemonyasini (önderligini) saglamaktir.

a. Simdiye kadar ülkede baskin olan üretim biçimi (bagimli kapitalizm) ve Iran demokratik devriminin anti-emperyalist dogasi üzerine söylediklerimizden toplumun devrimci siniflari ve katmanlari arasinda yalnizca isçi sinifinin çözülmez tek sinif ve sonuna kadar devrimci ve bu devrimde en kararli ve uzlasmaz savasçi oldugu sonucu çikarilabilir.

b. Tam olarak baskin üretim biçiminin isçi sinifini yerlestirdigi sosyo-ekonomik rolünden dolayi bu sinif emperyalizme ve bagimli kapitalizme karsi mücadelede en fazla araca sahiptir ve bu mücadelelerde en yetenekli siniftir.

c. Isçi sinifi bagimsiz bir sinif ve kendi sinifsal ideolojisiyle silahlanmis olarak mücadele alanina girmedigi sürece liberal burjuvazinin diger devrimci güçler ve hatta isçi sinifinin kendisi üzerindeki ideolojik hakimiyeti kaçinilmazdir. Gerçekte isçi sinifinin demokratik devrimde isçi sinifi yaninda [mücadele eden] diger katmanlar ve siniflar üzerindeki hegemonyasinin yoklugu liberal burjuvazinin hegemonyasinin baskinligina, devrimci güçlerin "dizginlenmesine" ve nihayetinde demokratik devrimin yenilgisine yol açacaktir.

d. Yalnizca demokratik devrimde proletaryanin siyasal hegemonyasi en ilkesel hedefler için bütün diger siniflarin ve katmanlarin harekete geçirilmesini, en kararli sloganlari ve en devrimci yöntemleri sunarak bu hedeflerin kazanilmasini mümkün kilar ve devrimin kazanimlarinin güvenceye alinmasini saglar.

6. Iran demokratik devrimin zaferi ne anlama gelmektedir.

Iran'da siyasal güç burjuvazinin (herhangi bir "kesiminin") elinde kaldigi sürece ülkemizdeki emperyalizmin hakimiyetinin ortadan kaldirilamacagi ve dolayisiyla sosyalizme dogru isçi sinifinin mobilizasyonu için gerekli olan demokrasinin (devrimin zaferinin isçi sinifi için sahip oldugu tek anlam) kazanilamaz oldugu söylediklerimizden açik olmaktadir. Diger taraftan bu demokrasiyi koruyacak siyasi savas organlarinin somut biçiminin kendisi (devrimci geçici hükümet, demokratik halk cumhuriyeti, kurtulus ordusu, silahli isçi-köylü sovyetleri, vb...) tamamiyle bu mücadelelerdeki devrimci katmanlarin ve siniflarin güçlerinin oranina, mücadelelerin büyümesinin devrimcilerin önüne koyacagi devrimci taktik ve yöntemlere (ayaklanma, isgalci güçlere karsi kitlesel mücadele, ...), Iran devriminin bastirilmasinda emperyalist güçlerin müdahale dereceleri ve yöntemlerine, vs. baglidir. Dolayisiyla tam olarak simdiden tahmin edilemez. Kesin olan, sadece Iran devrimci komünistlerinin önderliginde bagimsiz ve kendi gücüne dayanan silahli isçiler ve emekçilerin demokratik devrimin kazanimlarinin güçlendirilmesinin ve savunulmasinin gerçek ve nesnel güvencesi olabilecegi ve [yalnizca bunun] emperyalist gericilige karsi -hangi biçimde olursa olsun- devrimci hükümetin organlarinin ana güç kaynagini olusturabilicegidir.

En kararli ve kapsayici biçiminde devrimin kazanimlarinin korunmasi ve savunulmasi için gerekli kosullari içeren demokratik halk cumhuriyetinin kurulmasi sloganinin bugünkü asamada savas slogani oldugunu vurgulamaliyiz.

Görevlerimizle Ilgili Bazi Noktalar

Simdiki durumda daha da artan ölçekte isçi sinifinin mobilizasyonu ve demokratik mücadelelerde proletaryanin bilincinin zenginlestitilmesi hedefiyle Leninist ilkeler etrafinda bagimsiz komünist örgütlenmenin olusturulmasi ve bu sayede bu mücadelelerin daha da büyümesi ve ilerlemesi komünistlerin en temel görevidir. Bütün Marksist gruplarin ve örgütlerin acil ve dolaysiz görevi (herhangi bir yolla) bütün enerjilerini ve güçlerini pratikte bu temel görevin gerçeklestirilmesine yönelik böyle somut siyasal etkinliklere adamaktir.

a. Bagimsiz komünist örgütlenmeye ve nihayetinde isçi sinifinin partisinin olusturulmasina dogru hareket yillardir Iran komünistlerinin temel sorununu olusturmustur. Niyetimiz burada tekrar gerçekte hiçbir kanit gerektirmeyen bir ilke olan Iran komünist partisinin olusturmanin gerekliligini kanitlamak ve bu temel görev hakkinda uzun uzadiya konusmak degildir. Isçi sinifinin demokratik devrimde isçi sinifinin yaninda [mücadele eden] öteki siniflar ve katmanlar üzerindeki hegemonyasini saglamak ilkesinin kendisi bu devrimde proletaryanin sürekli ideolojik, siyasal ve örgütsel bagimsizligini dogrulamaktadir. Buradaki çabamiz daha çok bu temel amacin gerçeklestirilmesine hizmet etmesi gereken demokratik devrimde aktif olan Marksist gruplarin ve örgütlerin pratik görevlerinin genel ve zorunlu özelliklerini aydinlatmaktir.

b. Eger proletaryanin kendi bagimsiz örgütüne ihtiyaç duydugunu kabul edersek; varolan harekette proletaryanin hegemonyasini saglamanin belirleyici bir zorunluluk tasidigini kabul edersek, bu andan itibaren, herhangi bir yolla bu hedefleri gerçeklestirmeye dogru pratik hareket acil bir göreve dönüsür. Komünistler acil görevlerini yalnizca Iran demokratik devriminin sorunlarina isçi sinifinin bagimsiz çikarlari durus noktasindan müdahil olma temelinde, toplumun devrimci kosullarinin bu sinifin yaygin ve temelde kendiliginden hareketinin yoluna yerlestirdigi mücadelenin somut problemleri etrafinda isçiler arasinda propaganda, ajitasyon ve örgütlenme yoluyla, toplumsal düzeyde Marksizm-Leninizm'in propagandasi ve ajitasyonuyla, liberal burjuvazinin uzlasmaci dogasinin acimasiz teshiriyle (ve isçilerin hareketinin ilerlemesine hizmet eden herhangi bir somut eylemle) basarabilirler. Komünistleri küçük burjuva oportünistlerinden ve uzlasmacilardan ayiran tek gerçek kriter budur. Proletaryanin hegemonyasinin gerekliligi sloganinin sözde kabulü ve bu acil görevlerin yerine getirilmesinin ve bagimsiz komünist örgütlenmenin gerçeklestirilmesine dogru hareketin fiiliyatta savusturulmasi isçi hareketinin satilmasi, eklektik küçük burjuva ideolojisine oportünist teslimiyet ve liberal burjuvazinin hegemonyasinin kabulü ve nihai analizde Iran'da demokratik devrimin yenilgisiyle sonlanis anlamina gelmektedir.

c. "Halkin birligini koruma" bahanesiyle bu görevlerin gözardi edilmesi ve yok sayilmasi gerçeklikte Iran'da yönetici burjuvaziye hizmet etmekten baska bir sey degildir. Yalnizca proletaryanin ideolojik, siyasal ve örgütsel bagimsizliginin gerçeklestirilmesine dogru hareket nihayetinde devrimci siniflarin ve katmanlarin ilkeli ittifakini saglayabilir. Aslinda demokratik devrimde proletaryanin siyasal örgütlenmesi ne kadar bagimsiz olursa ve bu ne kadar kendi ideolojisine ve gücüne dayanirsa, diger devrimci siniflari ve katmanlarla birlestigi temel o kadar ilkeli olur ve sonucunda Iran demokratik devrimi daha genis bir ilerleme ve derinlik kazanir. Demokratik devrimde çesitli siniflarin ve katmanlarin -isçi sinifi da dahil- birliginin nesnel temelleri bu siniflarin birbirlerinin devrimci güçlerine maddi ihtiyaçlariyla saglanir. Ancak, birligin öznel kosullari yalnizca proletaryanin ideolojisiyle yaratilabilir. Tam olarak Iran demokratik devriminin anti-emperyalist dogasindan dolayi demokratik devrimde farkli sinifsal talepleriyle yer alan diger devrimci siniflar ve katmanlar tarafindan kabul edilebilir devrimci sloganlar, kilavuz ve yöntemler sunabilen ve sonucunda halkin ittifakini proleterya bayragi altinda mümkün kilan yalnizca proletarya ideolojisidir. Proletaryanin diger devrimci siniflar ve katmanlarla ilkeli birligi bu temele dayandirilmalidir. Proletaryanin programindan baska herhangi bir temel ve herhangi baska bir örtü altinda "halkin birligi" özünde ve nihayetinde burjuvazinin hizmetinde olacaktir.

d. Bu nedenlerden dolayi ön cephesine demokratik devrimde proletaryanin hegemonyasini saglamak ve isçilerin bagimsiz örgütlenmesini gerçeklestirmeye dogru hareket ilkelerini yerlestirmis olan Marksist gruplarin ve örgütlerin her somut eylemi isçi sinifinin bagimsiz çikarlari durus noktasindan gerçeklesmelidir. Bu gerekliligi yerine getirmeksizin, isçi sinifinin bagimsizliginin daha da artisi ve dolayisiyla halkin devrimci ve siki birligi imkansiz olur ve Iran demokratik devrimi bir sonuca ulasamaz.


DEMOKRATIK HALK CUMHURIYETI IÇIN
ISÇI SINIFI HAREKETIYLE BIRLIGE DOGRU ILERI
IRAN KOMÜNIST PARTISININ KURULUSUNA DOGRU ILERI
IRAN HALKININ ANTI-EMPERYALIST MÜCADELESINE ZAFER


Isçilerin Özgürlesimi Marksist Çevresi
Aralik 1978



Turkish translation: Özgür Yalçin
m-hekmat.com #0080tu.html